top of page

Yoga'da Eril & Dişil Dengesi


ree

Ne zamandır aklıma takılan ve gözlediğim bir konuyu ele almak istedim bu Pazar..


Günümüzde çoğu üretim ve paylaşımın ardında olan ataerkil yapı Yoga'nın da ardında gizli olabiliyor. Amacım seksist bir yaklaşımla erkekleri yermek değil, keza erkek veya kadın olalım fark etmeksizin her birimizin içinde cinsiyetimizden bağımsız olarak eril ve dişil enerjiler mevcut. Bunu hormonlarımızda, cinsiyetten bağımsız olarak bir kadının erkeklik hormonu olan testesteronu içermesi, bir erkekte de kadınlık hormonu olan östrojenin bulunması ile görmek mümkün. Tabiki bu hormonların cinsiyete göre oranları farklı. Erkekte testesteron kadında östrojen daha yüksek ve bu da fiziki görünümlerimizi cinsiyete büründürse de günümüzün hormon bozucu pek çok kimyasalı ile kadında ve erkekte hormon düzeyleri bozulabiliyor. Sadece östrojen ve testesteron gibi cinsiyet hormonlarının yanında başka bir dizi hormonda eril ve dişilin içeriğinde mevcut. Yani esasında hormonlar belki başka bir yazı konusu olabilir ancak her birimizin içinde eril ve dişil taraf var. O nedenle burada ele aldığım konu ayrıştırıcı bir yerden değil sadece bu iki tarafın dengesi söz konusu olduğunda nerede olduğumuza ve neye kaydığımıza bakmakla ilgili.


İçinde olduğumuz dünyanın genel yaklaşımında yükselen bir değer gibi gösterilen ve başarının ardında gizlenen ataerkil yaklaşım Yoga'nın içinde de mevcut olabilir mi?


Birlikte düşünmek için bir soru bıraktım sadece. Herhangi bir kanıya varmadan önce herkes kendi düşünüp kendi yanıtlarına bakabilsin isterim.


Yoga uygulaması bize daha sevimli, temiz ve bozulmamış gibi görünse de esasında özünden kilometrelerce uzakta ve içine insanın farklı yorumları karışmış halde, insanla beraber evrilen ve yaşayan bir uygulama. Yogayı aktarmakta olan her hocanın yogaya bakışının ve uygulatış biçiminin farklı olduğu ise aşikar. Hal böyle olunca Yoga'nın nasıl ele alındığı onun içeriğindeki tavrı, eril ve dişil dengesini de büyük ölçüde değiştiriyor. Bunlar kendi başına iyi veya kötü değil, sadece sunulan yöntemin ve yaklaşımın içerisinde bir öğrenci veya uygulayıcı olmak istiyorsak bize hangisinin iyi geldiğine dair bir sorgulama ile farkındalıkla bir tercih yapmak önemli diye düşünüyorum. Aksi takdirde kendi bedenimize ve ruhumuza belkide gerçekte iyi gelmeyen bir yaklaşımın içinde yıllar geçebiliyor ve Yoga^nın esas yapmaya çalıştığı bizi kendimize yakınlaştırma amacının dışına çıkabiliyor.


Eril Yoga derken neyi kastediyorum? Eril Yoga, bana göre, hedef ve başarı odaklı, daha çok görünüşe ve Yoga pozuna önem veren, sınırları zorlayan, güç odaklı bir yaklaşım. Eril Yoga kötüdür gibi bir şey asla demiyorum , bedenin buna da ihtiyacı olduğunu kadın dahi olsak içimizdeki eril yanın kendini ifade etmeye ihtiyaç duyduğunu biliyorum. Bana göre, eğer ki sadece eril türde bir yoga uyguluyorsak sorun var. Çünkü bir şey ne zaman ağırlıkta olmaya başlasa, ne zaman bir uca kayılsa o zaman kutuplaşma başlıyor ve sağlıksız erilin bir formuna dönüşmeye başlıyor ve sürekli bir amaç uğruna ve çaba içinde Yoga yapar oluyoruz. Yani daha çok yapma hali içinde, çaba, hırs ve kıyaslama odaklı bir Yoga'nın içinde yer alıyoruz ve bu tabiki Yoga sınıfı dışındaki yaşantımızı da etkiliyor. Hatta, Yoga sınıfı dışındaki dünyada oldukça eril ve rekabet odaklı olduğundan bu durum belkide daha eril birine dönüşmemize dahi neden oluyordur. Konu yine kadın ve erkek olmaktan bağımsız ve böyle olduğu içinde kişi erkek olsa dahi bir erkeğe de bu kadar maskülenlik, dişil yanın ifadesiz kalışı ve baskılanması çoğunlukla iyi gelmiyor.


Dişil Yoga derken de daha çok olanı ve kendini kabul eden, dinleyen, gevşeyen, hedef koymak yerine niyet eden ve o niyete giden yolculuğa odaklanan bir yaklaşımdan bahsediyorum. Dişil yoga yaklaşımı daha iyidir demiyorum ancak uygulamamızın içinde ne kadar mevcut olduğunu sorguluyorum. Yine ister kadın ister erkek olalım, her birimizin biraz gevşemeye, bırakmaya, yoga yaparken yandakiyle kendini kıyaslamadan bedeninin olduğu şekilde kabul gördüğü, yargısız bir uygulamaya ihtiyacı var. Dişil yoga yaklaşımında kas geliştiremeyiz diye de bir şey yok üstelik. Yine kaslarım ve bedenimin güçlenmesi için elimden geleni yapabilirim ancak limitlerimin farkındalığı içinde, bırakmam gereken zamanda kendimi gözeterek, kendimi seçerek.


Yani esasında pek çok şeyde olduğu gibi Yoga uygulamasında da ihtiyacımız olan şey denge. Eril ve dişilin dengesi. Ancak sağlıklı erille sağlıklı dişilin dengesi. Yani sağlıklı eril ve dişilde, hedef koyarak kendini güçlendirme çalışması varsa bunu limitlerini bilip tanıyarak, kendini olduğun gibi kabul ederken kendi bedenine zarar vermeden yapılan bir uygulama var. Kasman gerektiği zaman kasmak, bırakman gerektiği zaman bırakmak var. Yolculuğunun içinde hırs varsa da onu bastırıp kötülemeden, hırsını kendini doğru yönlendirmek için (aşağılamak için değil) kullanmak, o yolculuğun kendisini oraya giden basamakları adım adım fark etmek, bunu yaparkende seninle aynı sınıfta olan yanındaki kişiyi de gözetmeyi hatırlamak ve farklı bedenlere sahip olduğunuzu, kimsenin kimseden üstün olmadığını hatırlamak var. Herhangi bir yoga pozunu göklere çıkarmadan, her birine eşit mesafeden durmak var. Durman gerektiğinde durmayı bilmek, pozu yapamadım diye kendini harap etmemek var.

Tembelliğe fazlaca düştüğünde bu da benim dişil yanım diyip geçmeden kendi eril yanından destek alarak kendini ayağa kaldırmak var. Bir denge var yani. Elbette her zaman dengeyi korumak mümkün değil. Yaşamda da öyle değil mi? O yüzden mümkün olduğunca denge bana en sağlıklısı geliyor. Öyleyse Yoga uygulamamızda eril ve dişil dengesine dair farkındalık yaratabilecek aşağıdaki soruları belki bir çay içerken defterine notlar alarak düşünebilir veya sadece kendi içinde değerlendirebilirsin:


Uyguladığın Yoga şu an hangi tavırda? Daha çok eril mi dişil mi?

Sürekli bir hedefe mi koşuyorsun?

Bedenini ne kadar kabul ederek uygulama yapıyorsun?

Belirli bir grup Yoga hareketini daha popüler görüp diğerlerini önemsemiyor musun?

Yoga uygularken kendini sakatlıyor veya incitiyor musun? Başkaları ile kendini kıyaslıyor musun?

Uyguladığın Yoga hayata bakışını nasıl etkiliyor?

Uyguladığın Yoga sana gerçekten iyi geliyor mu?

Uygulamanda kendini kabul,eğitmen tarafından bedeninin kabulü, bırakmak, gevşemek, dinlenmek ne kadar var?

Beden sınırlarınla ilişkin nasıl?

Herhangi birini yüceltmeden, ikisinin, eril ile dişilin sağlıklı denge hali nasıl mümkün olabilir? Namaste Şeyda

 
 
 

Yorumlar


Kaş'ta Yoga, Nefes ve Deniz Tatili

Club Barbarossa | Denize Sıfır, Doğanın Kalbinde

İlk 10 kayıt indirimlidir. 

 

 

Uzun geçen bir kışın ardından hem bedenini hem ruhunu şefkatle dinlendireceğin bir alana davetlisin.
Yazın en güzel zamanlarında, Akdeniz’in en huzurlu kıyılarından biri olan Kaş’ta, denize sıfır konumda yer alan Club Barbarossa’da dört günlük bir yoga kampı için buluşuyoruz.

Bu kamp, sadece bir tatil değil; aynı zamanda bedenle, nefesle ve duygularla yeniden bağ kurmak, sinir sistemini sakinleştirmek ve içsel gücünü hatırlamak için bir alan olacak.

Neler Seni Bekliyor?

  • Tao Vinyasa, Somatik Yoga Terapi, Hatha ve Yin Yoga gibi farklı yoga türleriyle tanışma

  • Uygulanabilir nefes teknikleri ve mindfulness meditasyonları

  • Dolunay seremonisi ile içsel döngülerini onurlandırma

  • Deniz ve doğayla iç içe, tamamen kendine ait zamanlar

  • Sessizlikte dinlenme, harekette şifa

  • Yeni dostluklara alan açan içten bir topluluk

Katılım için deneyim şart değil

15 yıllık yoga uzmanlığı deneyimimle tüm pratikler başlangıç seviyesine uygun olarak, farklı beden yapılarına göre adım adım ve açıklayıcı şekilde aktarılacaktır.

Kamp Programı: 

7 Ağustos Perşembe / Varış & Topraklanma

Tema: Güvende hissetmek & bedene dönmek

  • 14:00 → Odalara yerleşme, serbest zaman

  • 16:30–17:30 → Tanışma Çemberi & Niyet Kartları Çalışması

  • 17:30–18:30 → Somatik Yoga Terapi

  • 19:00–20:00 → Akşam yemeği

  • 20:30 → Akşam Çemberi: “Neyi geride bırakıyorum?”

8 Ağustos Cuma / Duygusal Denge & Bedenin Dili

Tema: Sınırlar, hassasiyet ve içsel denge

  • 07:30–08:45 → Hatha Yoga, Nefes & Mindfulness meditasyonu (Merkezde kalmak)

  • 08:30–10:00 → Kahvaltı

  • 10:00–17:00 → Serbest zaman (Barbarossa’da denize sıfır plaj keyfi)

  • 17:30–19:00 → Yin Yoga & yazı çalışması: “İçsel denge ve sınırlar”

  • 19:00–20:30 → Akşam yemeği

9 Ağustos Cumartesi / Dolunay Seremonisi

Tema: Duygularla bağ kurmak

  • 07:30–08:45 → Altın Tohum Akışı, Nefes & Mindfulness meditasyonu (Duygularla temas)

  • 09:00–10:00 → Kahvaltı

  • 10:00–17:00 → Serbest zaman (Deniz, doğa, sessizlik)

  • 17:30–18:45 → Somatik Yoga Terapi – Sırt & Boyun Serisi

  • 18:45–19:30 → Dolunay Niyet Ritüeli

  • 19:30–20:30 → Akşam yemeği

10 Ağustos Pazar / Kapanış & Yeniye Niyet

Tema: Yeniye alan açmak

  • 07:30–08:30 → Vinyasa Yoga & Nefes (Yeniye niyet)

  • 08:30-09:00 → Kapanış Çemberi

  • 09:00–10:00 → Kahvaltı & serbest zaman

  • 11:00 → Odalardan ayrılış ve kapanış. 

Kampın Uzmanı Şeyda Tosçalı Hakkında

Şeyda Tosçalı uzun yıllardır (2010) Yoga eğitmenliği yapıyor ve kamplar düzenliyor. Özellikle Yin Yoga, Hatha Yoga, Somatik ve Mindfulness ile sinir sistemi özelinde çalışmalar yapıyor. Kamplar dışında kurucusu olduğu Satiminds ve YinFormed okulları çerçevesinde, Yoga ve Mindfulness alanında Yoga Alliance onaylı eğitmenlik programları sunuyor. 

Konaklama Bilgisi:
Odalar tek kişi, 2 veya 3 kişiliktir. Tek gelen katılımcılar yaş gruplarına göre eşleştirilir. Her yıl bu kamplarda yeni dostluklar doğar. Yalnız gelmek isteyenler için de sıcak, güvenli bir alan sağlanır.Oda seçenekleri aşağıda yer almaktadır.

Fiyatlara Dahil Olanlar:

  • Tüm yoga-meditasyon seansları,

  • 3 gece 4 gün konaklama,

  • kahvaltı ve akşam yemekleri.  

  • Kahvaltı ve akşam yemeklerinde çay, kahve

  • Club Barbarossa Deniz kenarı Plaj Kullanımı

  • Seyahat Sağlık Sigortası 

Fiyatlara Dahil Olmayanlar:
Kamp yerine transfer ücretleri, yemeklerdeki  içecekler, otelde  alacağınız ekstra hizmetler.

Otele Ulaşım Hakkında:

Dalaman Havalimanından;
**Uçuşunuzu Dalaman Havalimanından tercih etmeniz önerilir, Dalaman Havalimanı-Kaş Merkez arası yaklaşık 2,5 saat sürmektedir.

Antalya Havalimanından;
**Uçuşunuzu Antalya Havalimanından tercih etmeniz durumunda Antalya Havalimanı-Kaş Merkez arası yaklaşık 4 saat sürmektedir.

Havalimanına varmanızın ardından, Havalimanı-Kaş arasındaki transfer için aşağıda yer alan 2 opsiyonu değerlendirebilirsiniz.

  1. Paylaşımlı Transfer
    Paylaşımlı transfere dahil olmak için "Özgür Kaş Turizm" ile iletişime geçebilirsiniz. Bu seçenekte shuttle (havaş gibi bir araç) ile Kaş merkeze yaklaşık 2,5 saat sürecek bir yolculuk sağlanmaktadır. Shuttle, sizleri Kaş merkezdeki ofislerinin önünde bırakıyor olacak. Bu noktadan otele olan araç mesafesi ile 10 dakikadır.
    Özgür Kaş Turizm İrtibat Numarası: 0551 746 07 00

  2. Özel Transfer
    Özel transfer tercih etmeniz durumunda "Starex Antalya Transfer" ile iletişime geçebilirsiniz. Özel transfer için fiyat bilgisi alarak rezervasyonunuzu gerçekleştirebilirsiniz. Özel transfer ile havalimanından direkt olarak otele ulaşmanız sağlanmaktadır. Direkt olarak otele ulaşılması avantajlı olsa da fiyat açısından paylaşımlı transfere nazaran daha pahalıdır. Bu nedenle paylaşımlı transfer seçeneği daha sık tercih edilmektedir.
    Starex Antalya Turizm İrtibat Numarası: 0531 559 80 03

Daha fazla detay ve oda seçenekleri için tıklayın

©2025 seydatoscali 

bottom of page